Merhabalar;
Dijitaller’den herkese kucak dolusu sevgiler. Bugün ilginizi daha fazla çekebilecek bir makale hazırlamak istedim. Günümüzde bilgisayarı olmayan daha doğrusu bilgisayarla tanışmayan çok az bir kesim kalmış durumda. Peki bu kadar sık görülen bilgisayarların, yarattığı riskler var mı? Tabiki var. Mesela iyi korunan bir bilgisayarınız yoksa, internetten alışveriş yapmamanızı, kedi kartı bilgilerinizi ve önemli şifrelerinizi bilgisayarlarınıza girmemeniz gerekiyor. Kötü emelli yazılımlar ve kişiler tarafından sızdırılmaları mümkün.İşte bu bilgileri sızdırabilmek, bilgisayarınıza dışarıdan müdahale edebilmek için, sisteminize “virüs” bulaştırmaları gerekiyor. Gelin bugün virüslerin geçmişinden! (bahsedelim)
İlk Virüs Tanımı
Zamana ait en uygun virüs tanımı; 1949 yılında ünlü matematikçi Mathematician John Von Neumann tarafından kendini sürekli eşleyen dosyalar olarak adlandırıldı. Aslında ilk virüs kişisel olmayan virüslerdi. Bir grup programcı “Core Wars” (çekirdek savaşları) adında bir uygulama geliştirdi. Bu uygulama sürekli ve limitsiz şekilde kendini eşleyip duruyordu. Sürekli ve yüksek hızlarda sistem bir sürü kopyalar oluşturuyordu. Yine aynı programcı grubu, bu virüsü engelleyebilecek ilk anti-virüs uygulamasını çıkardılar ve “Reeper” olarak adlandırdılar. Repeer, çekirdek savaşları uygulamasının yarattığı kopyaları silme üzerine tasarlanmıştı. İşe bu durumda, virüslerin yeni bir pazar ihtiyacı için yazıldığı ortaya çıktı. Gerçekten korku salabilirlerse, şirketlere bir sürü anti-virüs uygulaması satabilirlerdi. Peki ilk bilindik “kişisel bilgisayar (PC)” virüsleri neler? Farklı bir başlıkla devam edelim.
Virüs Tarihi ve İlk Virüs
-Bilinen ilk bilgisayar virüsü “Brain Virus” (Beyin virüsü) olarak adlandırılmıştır. 1986 yılında, Pakistanlı iki kardeş Amjad ve Basit Farooq Alvi tarafından Pakistan‘da ve 1986 yılında yapılmıştır. Bu virüs zamanın siyah disketleri tarafından yayılıyor ve asıl amacı, bilgisayarın harddisklerine bulaşmak ve başlarken kullanılamaz hale getirmekti.
-1987 yılında Lehigh virüsü Amerika Birleşik Devletlerinde, Lehigh Üniversitesinde keşfedildi. Lehigh virüsü ayrıca ilk exe (çalıştırılabilir dosya) virüsüdür. Ayrıca bellekte çalışan ilk virüs ünvanını da kazanmıştır.
-The Jerusalem Virus (Kudüs virüsü) Israil deki Habrew Üniversitesinde ortaya çıktı. Lehigh virüsüyle benzer yönler yönler taşıyordu. O da bellekte yerleşik olarak çalışıyordu.
-İlk anti-virüs programı ise 1988 yılının Mart ayında Beyin virüsünü tespit etmek ve kaldırmak için tasarlandı. Bu Anti-virüs de Beyin vürüsünden kurtulmak için zamanın siyah disketlerine yazılmıştır. İşte hareketlenmelerin yaşandığı bu zamanda, yeni bir virüs Almanya’da ortaya çıktı: Cascade virüsü.
–Cascade virüsü türünün ilk örneğiydi. Kodlanmış, değiştirilemeyen ve kaldırılamayan aynı zamanda şifrelenmiş ilk virüstü.
Virüslerin tek bir amacı vardı. Bellekte sürekli ve hızlı şekilde kendilerini kopyalamaktı. Böylece bilgisayarlar kullanılamaz ve sistem dosyaları temizlenemez hale geliyordu. Bu durum oldukça yaygınlaşmaya başlamıştı hatta zamanın yabancı magazin dergilerinde sıkça yer almaktaydı. Neyse ki; 1991 yılında Symantec firmasının Norton anti-virüs yazılımı yayımlandı. Virüsler nitekim engellenebiliyordu. Onlar gelişip çoğaldıkça, Anti-virüs yazılımları da gelişip çoğaldı.
Bu yazımda tarihinin ilk virüslerinden bahsetmiş olduk. Yazı iki kısımdan oluşacak. Şuan virüs kavramının nereden geldiğini, ilk virüslerin nerede ve kimler tarafından üretildiğini, türünün ilk örneği olan ilkel virüsleri görmüş olduk. Yazının ikinci bölümünde; en bilindik virüs türlerinden ayrıca daha modern çeşitlerinden bahsedeceğim.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle,
Esen kalınız!
0 Yorum