Fosil Yakıt Bizleri Öldürüyor! Dünyayı Kirlettiğimiz Yetmedi mi?

21. yüz yılda en önemli gücün bilgi olduğunu artık her insan evladı biliyor. Geçmişe nazaran artık geleceğe dair ön görülerimiz çok daha keskin bir şekilde doğru çıkıyor. En iyi bildiğimiz gerçek ise fosil yakıtların bizleri, dünyamızı öldürdüğü. Bizler fosil olmadan fosil yakıtları bırakmamız gerekli, hemde hemen!
Dünyaya geldiğimizden beri tüm kıtalara yavaş bir şekilde yayıldık. Binlerce yıl at üstünde yüzümüze çarpan o rüzgarı, her sabah gördüğümüz o sımsıcak güneşi, serinlemek için girdiğimiz o masmavi nehri ne kadar da çabuk unuttuk değil mi? Aslında onların milyonlarca yıldır var olduğunu ve olmaya devam edeceğini bildiğimiz halde enerji ihtiyacımızı karşılamak için yenilenemez fosil yakıtlarına yöneldik, hemde bunu güneşe sırtımızı dönerek yaptık.

Neden Fosil Yaktılar?

Gelişen ekonomi, artan nüfus ve yetersiz enerji… Elde etmesi kolay, maliyeti düşük fosil yakıtlar (yenilenemez). İşte bu kadar, sadece bu nedenden dolayı ”maliyeti düşük, elde etmesi kolay” hala kullanıyoruz şu fosilleri. Petrol, kömür, doğal gaz, nükleer enerji bildiğiniz bizleri öldürüyor. Bunları kullanırken havaya ”milyarlarca ton” karbondioksit gazı saldığımızı biliyoruz, ancak kullanmaya devam ediyoruz.
Sadece maliyeti daha düşük diye kullanıyoruz. Bir gün o sıcak güneşin altında denize girmek isteyeceğiz ancak o denizi bulamayacağız. Çünkü CO2 gazı dünyamızı ısıtıyor, buzulları eritiyor. Eriyen buzullar ise iklimi değiştiriyor. İlk okulda gördüğümüz sera gazını hatırlayın. Her yıl fosil yakıtların yakılmasından dolayı atmosfere 21.3 milyar ton CO2 gazı salıyoruz. Bu salımın sadece yarısını dünyamız emebiliyor (ağaçlar, yeşillikler vs) ve geriye fazladan her yıl yaklaşık 10 Milyar ton CO2 elimizde kalıyor, hiçbir işe yaramayan CO2.

Bununla da sınırlı değil. Fosil yatları işleyerek atıklarda ekstradan üretiyoruz. Bunları denize, havaya karıştırıyoruz. Sonuçta nefes aldığımız hava yaşanabilir olmaktan çıkıyor ve sokaklarda maske takarak dolaşmak zorunda kalıyoruz. Oysa çözümü çok basit, yukarıya bakmamız yeterli! Kafanı kaldır be insan oğlu, dünya ölüyor. Görmüyor musun?

Güneş, Rüzgar ve Diğer Dostları

Gelgelelim yenilenebilir enerjiye… Daha kısa süre önce ülkemizin en büyük güneş enerji santralini açmışken aslında bu yazı çok iyi gidecek diye düşünmüştüm ve iyide gidiyor doğrusu. Hani o binlerce yıl önceki ”at üstünde yüzümüze çarpan o rüzgarı, her sabah gördüğümüz o sımsıcak güneşi, serinlemek için girdiğimiz o masmavi nehri” hatırladınız mı? İşte onların hepsini enerji için sınırsız bir şekilde kullanabiliriz. 
Evet, belki fosil yakıtları elde ederken verdiğimiz parada daha çoğunu vereceğiz ama şunu biliyoruz; Sınırsız kaynak bitmeyecek, dolayısıyla bir yerden sonra başa baş noktasını geçip kar elde edeceğiz. Hemen aklınıza kar dedik diye para gelmesin, dünyamız ve geleceğimiz de kara geçecek.
Dünyadaki tüm fosil yakıt üreten fabrikaları ve işletmeleri kapattığınızı düşünün ve sadece onların yerine Afrika kıtasındaki Sahra çölünün yani dünyanın en büyük çölünün bir kısmını güneş panelleri ile kapladığımızı hayal edin. Dünyanın tüm enerji ihtiyacını karşılayabiliriz. Rüzgar türbinleri, hidro elektrik, biyokütle liste böyle uzar gider. Ve en sonunda yem yeşil bir dünyayı kazanmış oluruz.

Dünyamızı şu ankinden daha çabuk öldüremeyiz. Artık durmamız gerek. Petrol, kömür, doğal gaz, nükleer bunlar artık çağ dışı. Bizler bilginin güçlü olduğu çağda yaşıyoruz ve daha iyisini yapabiliriz. Paranın sorun olduğunu düşünmüyorum. Ülkeler 1 yıllık askeri harcamalarını yapmasın ve kaynağı bu alana yatırsın, çok zor değil. Her halde 1 yıl savaş yapmadan durabiliriz. Yoksa gelecekte bizler birer fosil haline bürüneceğiz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Durun durun, yazımızı paylaşmayı ve bizleri sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi unutmazsanız bir hayli seviniriz.