Cyborg

Gelecekten en büyük korkumuz kuşkusuz robotların işimizi elimizden alacak olması. Fakat bu gelecekten kurtulmanın yolu insanların kendilerini yükseltmesinden geçiyor olabilir. Yani başka bir deyişe kendimizi cyborg (siborg-sayborg-Sibernetik Organizma-Cybernetic Organism) yaparak.
ABD’nin Wisconsin eyaletindeki Seyyar büfe tedarikçisi Three Square Market (32M), gelecek hafta çalışanlarını ”çiplemeye” başlayacağını ve gelecek hafta yaklaşık 50 gönüllü çalışanının çipleneceğini aktardı.
Çalışanların, ellerine  parmaklarının arasına radyo frekans tanıma (RFID) çiplerini eklenecek. Böylece ofis içerisindeki bazı işler çok daha hızlı ve efektif gerçekleştirilebilecek. 32M’nin söylediğine göre bir pirinç tanesi büyüklüğündeki bu implant sayesinde çalışanlar sadece ellerini sallayarak bazı bürü faaliyetlerini yerine getirebilecekler.
Yerleştirilecek implant çipler yakın alan iletişiminden (NFC) yararlanıyorlar. Konu ve çiplerin işlevselliğini 32M CEO’su Todd Westby şu şekilde açıklıyor; “RFID teknolojisi kullanımının, büro dinlenme odası marketimizde ödeme yapmaktan, kapıları açmaya, fotokopi makinelerini kullanmaya, büro bilgisayarlarımızda oturum açmaya, telefonların kilidini açmaya, kartvizit paylaşmaya, tıbbi bilgi/sağlık bilgisini saklamaya ve diğer RFID terminallerinde ödeme olarak kullanılmaya kadar her şeyde çalışacağını öngörüyoruz.”

Bir implantın maliyeti yaklaşık 300 dolar olduğu belirtilirken bu maliyetin tamamının 32M tarafından çalışanları için karşılanacağı belirtiliyor. 32M CEO’su bu fikri çalışanları ile paylaştığında ilk başta çekimser bir heyecan sergilediklerini ancak yarısından fazlası (85 çalışanın 50 tanesi) sonrasında gönüllü olduğunu söylüyor.

Risk ve Gelecekte ”Mahremiyet”

Tabi bu tür implant çipler -ve gelecekte muhakkak daha fazlası- takip edilme endişesini beraberinde getiriyor. Her ne kadar  Todd Westby, çiplerin herhangi bir GPS modülü barındırmadığının altını çizse de çiplerin belli bazı bilgileri kendilerine iletecek olduğunu biliyoruz.
Çipler, çalışanın konumunu GPS aracılığıyla izlemiyor olabilse de, çalışanların ne yaptığı ve ne zaman yaptığı hakkında işverenlere çok miktarda veri sağlayabilir; mesela ne sıklıkla mola veriyorlar veya tuvaleti kullanıyorlar, ne tür atıştırmalıklar alıyorlar vs.
Veri koruma şirketi CyberScout’un başkanı ve kurucusu Adam Levin, ABC News’a şöyle söylüyor: “Pek çok şey en iyi niyetlerle başlayabilir fakat bazen niyetler değişir. İnsanlık olarak mikroçiplenmeden binlerce yıl hayatta kaldık, bunu şimdi yapmak için özel bir ihtiyaç var mı? … Herkesin vermesi gereken bir karar var; yani, kolaylık için gizlilik ve güvenlikten ne kadar feragat etmeye hazırlar?”
Teknolojinin hızlı ilerleyişi ve bizi online sosyalleşmeye itmesi gerçek hayattaki zamanımızı kısıtlamaya devam edecek gibi duruyor. Zamanımızın olmayışı gelecekte umarım mahremiyetimizden feragat etmemize neden olmaz.
Sanırım bu demek istediğimi, The Circle adlı Netflix yapımı film izleyerek daha iyi anlayabilirsiniz.
Bu arada 32M, gelecek hafta Salı günü çalışanlarını çiplemeye başlayacak.
Kaynak; ScienceAlert –ABCNews