Bu yazımızda iletişim sektörü devlerinden Motorola’nın geçmişten günümüze piyasaya sürdükleri önemli telefonlara göz atacağız
1984: DynaTAC 8000X
1973’teki DynaTAC prototipinin satışa sunulan hali.Namı değer ilk cep telefonu. Her ne kadar cebe sığmasa da DynaTAC 8000X tam anlamıyla taşınabilir ilk telefondu. Özelliklerine gelecek olursak; tam şarjda 30 dakika görüşme yapabiliyordunuz. Tamamen şarj olması 10 saati buluyordu. Çevirdiğiniz son 30 telefon numarasını hafızasında saklayabiliyordu. Ağırlığı yaklaşık 1 kilogramdı. Fiyatı ise 3,995 dolar olarak belirlenmişti. Evet döneminin en lüks cihazlarından biriydi DynaTAC 8000X. Günümüz cep telefonlarının atası olduğu için ona bu fiyatı çok görmeyin 🙂
1989: MicroTAC
Bugünün standartlarına hala “ufak” olarak nitelendirilemeyecek olsak da adından da anlaşıldığı gibi MicroTAC bir hayli ufalmıştı ve artık cebimize gerçekten bir telefon koyabiliyorduk. Kapaklı tasarımı onu gelecek nesil telefonlar için bir ilham kaynağı haline getiriyordu ve eğer 90’larda 25 yaş üstüyseniz ve üzerinizde gömlek varsa MicroTAC’ı gömlek cebinize koymak için can atıyordunuz.
1996: StarTAC
Motorola 1996 yılında radikal bir tasarım değişikliğine giderek telefonu bir hayli ufaltmış ve havalı bir görünüm vermişti. Yeni kapağı “Ekranı buraya taşıyın” diye bas bas bağırıyordu sanki. O zamanın en ufak telefonlarındandı StarTAC ama hala çok ucuz değildi. StarTAC’ın çıkış fiyatı 1000 dolardı.
2001: V60
Modern zamanlar…Motorola telefonlarını ufaltmaya devam ediyor. V60 3,43 x 1,77 inç boyutlarıyla karşımıza çıkıyor. Motorola V60 kullanıcılarına 3 saatlik konuşma süresi sunuyordu. Bekleme modunda ise şarjı birkaç gün dayanıyordu. 109 gram ağırlığındaydı hafızasında 500 telefon numarası barındırabiliyordu.
2004: RAZR V3
Motorola Meşhur RAZR serisiyle cihazlarını iyice inceltmiş ve büyük ün yapmıştı. Kapaklı cihazın kapağındaki ekranın yanı sıra kapağın üstünde tarihi gösteren bir ekranı daha vardı. 0.3 megapiksel kamerası olan RAZR V3 video çekemiyordu ama MP4 oynatabiliyordu. 680 mAh bataryaya sahip olan RAZR V3’ü şarj edebilmek için günümüzde hal kullanılan micro usb gerekiyordu. Cihaz 640×480 piksel çözünürlüğe sahipti. Motorola RAZR V3’ten iyi bir şekilde faydalandı.
2005: Motorola Q
Motorola’nın Windows Mobile işletim sistemli cep telefonu adından da anlaşılacağı gibi QWERTY klavye ile birlikte geldi. Blackberry’ye çok benzeyen telefon 115 gram ağırlındaydı ve1130 mAh çıkarılabilir pile sahipti. Motorola Q tıpkı Blackberry gibi mesajlaşma ve e-mail kullanımını ön plana çıkaran iş dünyası için tasarlanmış bir modeldi
2005: PEBL
PEBL modeli RAZR V3’e benziyordu ama tasarımsal açıdan daha yumuşak hatlara sahipti. PEBL’ın 157 ppi 1,8 inçlik bir ekranı vardı. Sade ve modern yapısı dikkat çekiyordu. Ayrıca renk seçenekleri cihazı daha özel bir seviyeye taşıyordu. PEBL tıpkı RAZR V3 gibi 0.3 megapiksel kameraya sahipti ama bu sefer videoda çekebiliyordu.
2005: SLVR
Motorola’nın bu düz telefonu RED kampanyasının bir ürünü.113 x 49 x 11.5 mm boyutlara sahip SLVR 96 gram ağırlığına sahipti. Şık bir görünümü olan SLVR RAZR ve PEBL’ın izlerini taşısada Motorola’nın diğer modellerine ekstra bir özellik katmıyor.
2008: AURA
Malum yıl 2008. Yani iPhone kullanıcıların eline ulaştı ve sektörde bomba etkisi yarattı. Motorola’da ne yapayım da tekrar göz önüne çıkayım diye düşünürken ortaya hatırlamak istemedikleri bir sonuç çıktı. Dikkat çekici bir tasarımı olan bu telefon önünde tuhaf yuvarlak ekranı ve 62 karat safir kristal barındırıyor. Motorola AURA kullanıcılara 2000 dolar fiyat etiketiyle sunulmuştu. Dikkat çekmedi değil ama iPhone varken kimse bu tuhaf görünümlü telefona 2000 dolar vermek istemedi. Az kalsın söylemeyi unutuyordum, şu kaydırak gibi görünen şey etrafında 180 derece dönebiliyor. Kabul edin şimdi daha çekici oldu değil mi ? 🙂
2009: Droid
Motorola kulislerinde AURA başarısızlığının ardından şunlar konuşuluyordu: iPhone‘un işletim sistemine çok benzeyen bir sistem var, Android! Üstelik ücretsiz! Hemen bunu kullanıp bir telefon üretmeliyiz. Adını da öyle düşünmeye falan gerek yok. Madem işletim sistemi Android, Telefonun ismi Droid olsun! Hadi yapalım şu işi ve iPhone’un varlığına son verelim ! (kötü adam gülüşü)
Sonuç klasikti. Malesef Droid’de “iPhone killer” olarak lanse edilip unutulan telefonlar kervanına katıldı. 5 megapiksel arka kamerasıyla 720×480 video kaydı yapabiliyordu. 256 mb RAM barındırıyor ve 3.7 nçle 265 ppi ekran sunuyordu. Bana kalırsa iyi denemeydi.
2010: FlipOut
FlipOut modeli insanların bu tarz tasarımları benimsemeyeceğinin ilk örneklerinden biriydi. Android işletim sistemiyle birlikte gelen telefonun farklı bir kaydırma mekanizması vardı ve kaydırınca QWERTY klavyesi beliriyordu. FlipOut ayrıca 2.8 inçlik bir dokunmatik ekrana da sahipti. O zamanki akıllı telefonlarda bulunan özelliklerin neredeyse hepsini barındıran FlipOut, 512mb RAM ve 1130 mAh batarya ile gelmişti ama pek tutulmadı. (Sanki harika özelliklermiş gibi)
2011: Droid RAZR
Motorola bu modelinde efsaneleşmiş RAZR ismini Droid’in yanına eklemiş. Tekrar piyasada ses getirebilmek için yaptığı bu hamle fena değildi aslında. 7.1 mm inceliği ile dikkat çeken 4,3 inçlik ekranı 1GB RAM’ı ve 1080p video kaydedebilen 8 megapiksellik kamerası bulunuyordu. O bir türlü eskimeyen “iPhone Killer” etiketi bu model içinde kullanılmıştı. Droid RAZR başarılı bir telefondu. En çok eleştiri alan kısmı ise kamera çıkıntısıydı. Droid RAZR Android 2.3 versiyonuyla piyasaya sunulmuştu ve 4.1’e kadar destek aldı.
2013: Moto X
Motorola Google tarafından satın alındıktan sonra o yılın en dikkat çekici telefonlarından biri piyasaya sunuldu. Moto X şuan bile orta sınıfa hitap eden en güçlü telefonlardan biri konumunda. Moto X’i güzel kılan şeylerden birisi ise tasarımsal açıdan özelleştirme seçenekleriyle geliyor olmasıydı. Motorola iddialı ve büyük bir değişimin içerisinde olduğunu Moto X modeli ile kanıtlamıştı. Bu model ve hemen ardından çıkan Moto G, Motorola’nın eski günleri ardında bırakarak çok daha güzel işler yapacağını insanlara gösterdi.
2013: Moto G
Moto G insanlara düşük fiyatın düşük performans olmadığını kanıtlayan iddialı bir modeldi. Saf arayüzü ve göze hoş gelen tasarımının yanında en dikkat çekici özelliği düşük fiyatıydı. 2 yıl önce 1 GB RAM ve Snapdragon 400 işlemcili bir akıllı telefona sahip olmanız için mutlaka 1000 liranın üzerine çıkmanız gerekiyordu. İstisnalarda vardı elbet ama Moto G kalitesiyle o istisnaları bir kenara itti. Ülkemizde ve özellikle yurt dışında büyük rağbet gördü. Moto G’den ayrı olarak Moto E modeli de yine giriş seviyesi telefonlar arasında sağlam bir yer edindi.
Motorola 2014 yılında 3 milyar dolar karşılığında Lenovo tarafından satın alındı. Şu sıralar Lenovo Motorola’yı da arkasına alarak kendi telefonlarını üretiyor. Motorola is yoluna aynen devam ediyor. Bakalım ilerleyen yıllarda ne gibi modeller göreceğiz.
Sizlere efsane bir markanın tarih boyunca öne çıkan telefonları hakkında bilgi vermeye çalıştım. Yazının sonuna geldik. Bu yazı çok daha kapsamlı bir şekilde ve çok daha önce bir tarihte yayında olacaktı ama nasip böyleymiş. Okuduğunuz için öncelikle size sonra da son SQL silici Ahmet ÖZER‘e teşekkür ediyorum. 🙂
0 Yorum