Doğumundan Ölümüne Nikola Tesla'nın Hayatı, İcatları, Buluşları ve Mücadelesi


TESLA

Sabah uyandınız, kahvaltınız yapıp TV’yi fişe taktınız ve uzaktan kumanda ile bir spor kanalı açtınız. Haberler baktıktan sonra evinizden ayrılarak arabanıza bindiniz, hız sınırına uyarak işinize ulaştınız. Yolda giderken şehirdeki binalar arasından süzülen güneş ışınlarının oluşturduğu güzel manzara sizi pozitif duygularla yüklemişti. İşte ayrılıp evinizde giderken, aracınızın radyosunu açtınız. Bir bilim haberine denk geldiniz. Uzaya radyo sinyallerinin gönderildiğinden bahsediliyordu. Yorgundunuz ve evinize sonunda ulaşmıştınız. Elektrik yoktu, kesilmişti. Uyudunuz.
Dijitaller’den hepinize merhaba. Bu yazımızda sizlere elimizden geldiğince Nikola Tesla’dan bahsedeceğiz. Okul kitaplarında, popüler kültürde ve filmlerde adını çok az duyduğumuz bu isim, dünya ve insanlık tarihinin aslında en önemli ismidir. Kim bilir, belki Albert Einstein’dan bile daha önemli olabilir.
Peki Nikola Tesla kimdir? Neden onu bir Edison ya da Marconi kadar tanımıyoruz? İsterseniz bu birazcık uzun olacak yazımızda bunu sizlere anlatmaya çalışalım.

Erdemlerimiz ve kusurlarımız birbirinden ayrılamaz. Güç ve madde gibi. Onlar ayrıldığından insan bir hiç gibidir. Nikola Tesla.

10 Temmuz 1856, fırtına sırasında günümüzde ki Hırvatistan’da dünyaya geldi. Kendisine göre asla bir Hırvat değildi. Her zaman bir Sırp olduğunu söylemiştir. Çocukluğundan beri katolik ailesinin baskısına rağmen ciddi zorluklar, hastalıklar atlanan Tesla, hiçbir zaman hayallerinden ve fikirlerinden ayrılmamış, tüm zorlukları aşmış, sürekli okuyarak kendisini her zaman geliştirmiştir.

Tesla İndiksiyon motoru

7 ana dil bilen Tesla sonraları Sanskritçe dilini de öğrenmiştir. Sürekli öğrenerek geçirdiği hayatında elektrik kariyerine ise 26 yaşında elektrik mühendisi olarak Budapeşte’deki bir telgraf binasında elektrik şefi olarak başlamıştır. Burada geçirdiği zamanda Elektrik Motoru | İndiksiyon Motoru’nu bulmuştur. Günümüzde hibrid arabalarda, oyuncak arabalarda, matkapta ve edüstriyel sanayide kullanılan bu motor sayesinde her şey daha kolay hale gelmiştir.
Hayatındaki dönüm noktası ise Tesla’nın 1884’te 28 yaşında ABD’ye taşınmasıyla başlamış oldu. Yanında az miktarda para ve bir de patronunun Thomas Edison’a yazdığı referans mektubu vardı. Mektupta basitçe şu yazıyordu; ‘’İki büyük adam biliyorum. Bir tanesi sizsiniz, diğeri ise bu genç adam.’’
Nikola Tesla ve Thomas Edison

Thomas Edison’un hali hazırda bir mühendise ihtiyacı vardı ve karşısında zeki bir Tesla vardı. Tesla’yı işe aldıktan sonra ona bazı küçük görevler vererek emin olmak istedi. Verilen işleri hızlıca yapan Nikola Tesla, kendi fikirlerini Edison’a söylese de bir karşılık alamadı.
Fakat, Edison, sonradan ona bir anlaşma önerdi. Edison, Tesla’dan 50 bin dolar karşılığında şirketinin elektrik jeneratörlerini yeniden tasarlamasını istemişti. Muazzam karlar getirebilecek patentler ürettikten sonra Tesla, Edison’dan ikramiyesini ister fakat beklenmedik bir şey gerçekleşir. Edison, ‘’Amerikan Rüyası’’ konulu bir yalan ve alay ile Tesla’yı aşağılar ve ona parasını vermez, ardından gururlu deha istifasını ederek işten ayrılır ve o zamandan ölünceye dek hiçbir zaman Edison ile yıldızları barışmaz. (Burada 1 yıl çalıştı)
Bir süre beş parasız yaşadıktan sonra kendisini New York şehrinde çukur kazarken bulan Tesla’nın hayalleri artık yıkılmıştır. Bir süre tüm zorluklara karşı gelerek ilerleyen Tesla yeni buluşları için sermaye biriktirmeye devam etmiştir.
Şehirde kafasını bir ara yukarı kaldırdığında Doğru Akım (DC) ile beslenen çirkin, bir sürü kalınca kablolardan oluşan elektrik direklerini gören Tesla adeta çılgına dönmüştür. Bu direklerde o kadar kablo vardı ki bazı yerlerde güneş ışığını bile kesiyordu. İşte bu arada Alternatif Akımı (AC) keşfetmesi gerektiğini düşündü. Şuanda günümüzde her alanda alternatif akımı kullanmaktayız.
DC ve AC arasındaki fark elektronların nasıl aktığıyla ilgilidir. DC’nin çalışması için bir kablo üzerinde eksi kutuptan artı kutba sürekli ve doğrudan bir elektron akışı olmalıdır. Bir elektron işini gördüğü yerden geri dönerdi. Ancak bu verimsizdir zira elektron kabloda ilerleyip geri gelirken büyük miktarda enerjisini kaybediyordu. Edison bu kaybın önüne geçmek için 2-3 kilometrede bir santral kurmak zorundaydı/bunu planlıyordu.
Tesla’nın 1887’de patentini aldığı AC ile ise bu akımı dönüşümlü yaptı, ileri geri göndererek. AC jeneratör sistemi ile elektrik akımını saniyede 60 tur ile negatif ve pozitif kutup arasında değiştiriyordu. Voltajı arttırıp akımı azaltıyordu ve neredeyse hiç enerji kaybı yoktu. Üstelik DC’de kullanılan kol kalınlığındaki kabloların yaptığını bir Mouse kablosu kalınlığında yapıyordu.

Tesla’nın bu buluşunun fark edilmesi uzun sürmedi. ABD’li milyoner yatırımcı ve Westinghouse Elektrik şirketini sahibi George Westinghouse, Tesla’nın AC patentleri başına 60 bin dolar ve firmada yüklü bir hisse karşılığında satın aldı.
1891’de ABD vatandaşı olan Tesla’nın AC sistemi başarılı olursa onu zengin yapacaktı. Ancak o zamanlarda her yerde kullanılan Doğru Akımın fonlayıcısı olan Edison ve arkasındaki kartel, boş durmadı. AC’nin çok tehlikeli olduğuna dair karalama propagandaları düzenlemeye başladı. Hatta bir fili alternatif akımın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermek için elektrik vererek öldürmüştü. Hatta ve hatta Edison, New York eyaletini ilk elektrikli idamda AC kullanılmasına dahi ikna etti ve bu tekniğe ‘’Westinghouisng’’ adını koydu.

  • (Sene 1891. Nikola Tesla, adını verdiği Tesla Bobini patentini aldı.)

Dünya Fuarı

Ancak, 1893’te tüm bunlara ve kötü basına rağmen Tesla ve Westinghouse, Chicago’daki Dünya Fuarı‘nın ışıklandırma ihalesini kazandı, Edison ihaleyi kaybetti. Edison yine durmadı ve Tesla’nın patentli ampullerini kullanmasına izin verdi. Tesla yeni bir ampul bulmalı ve 6 ayda en az 50 bin tane yapmalıydı ve yaptı. Edison ampullerinde yivli bir sap kullanılıyordu. Edison, bu yivli saptan elektrik vermeyi ve vakumlu havayı içerde tutmanın patentini almıştı. Tesla’nın çözümü ise ampulün sapına cam kapak eklemekti. Hem üretimi daha kolay bir ampul keşfetti hem de Edison’u kendi oyunun yenerek zekasını bir kez daha gösterdi.
Edison’a karşı kazanılmış büyük zafer onu dünyada tanınır kılmasının yanında fuarda başkan, bir düğmeye basarak Tesla’nın AC akımından gücünü alan 200.000 ampul ile meydanı aydınlattı.
Sonrasında Niagara şelalesini elektrik üretmek için kullanma planı ve projesi oluşturuldu ve Westinghouse ile anlaşma sağlandı. Niagara şelalesi döküldüğü yerde saniyede 3 milyon litreden fazla su akıtabilmektedir. Bu da, 2.4 milyon kilowatt elektrik üretmeye yeter. Yani daha basitçe söyleyeyim, bu miktar sıcak bir yaz akşamında Las Vegas’ın yarısını aydınlatmaya yeter.
Niagara şelalesinde kurulmuş ilk AC tabanlı hidroelektrik santrali. Teşekkürler Tesla.

Tesla büyük bir AC tesisi kurdu ve Niagara şelalesiyle yaklaşık 30 kilometre ilerdeki Buffalo şehir AC elektrik ile tanıştırıldı. Bu işlemi Edison’un DC sistemiyle yapacak olsaydık, elektriği şehre ulaştırana kadar en az 10 tane yineleyici santral kurmamız gerekecekti. 1896 tarihinde ilk AC hidroelektrik santrali devreye sokuldu.

Para insanların kendine biçtiği kıymete haiz değildir. Benim bütün param deneylere yatırılmıştır. Bunlarla yeni keşiflerde bulunup insanoğlunun yaşamını biraz daha kolaylaştırmasını sağlıyorum. Nikola Tesla.


Her şey AC için çok iyi gitse de işler Tesla ve Westinghouse için pekte iyi gitmiyordu. Edison ile verilen savaş kazanılmış olsa da Westinghouse finansal açıdan tükenme noktasına gelmişti. Ve, Tesla büyük bir jest yaparak tüm kar payı sözleşmelerini yırtıp attı. Tesla, bu mütevaziliği göstermemiş olsaydı belki de ilerideki icatları ve fikirleri için gerekli maddi desteği bulabilirdi.

Kablosuz Enerji

Tesla, 1891 yılında yoğunluğunu kablosuz enerji üzerine yıkmaya başlamıştı. 1891 senesinde patentini aldığı ve kendi adını verdiği Tesla bobini ile kısa mesafede enerjiyi kablosuz bir şekilde aktarmayı başardı. Tesla bobini, çok yüksek gerilimler elde etmeyi mümkün kılıyordu. Düşük akımda yüksek frekanslar ve voltaj sağlayan tesla bobini yanında duran insana da zarar vermemekteydi.

Kablosuz elektirk için dikilecek kuleler illüstrasyonu.

Tesla, 1893 yılında o dönemde yanında bir çalışan olan ve sonradan 1901 yılında Radyo’yu icat eden Guglielmo Marconi ile radyo dalgaları üzerine yoğunlaştı. Fakat Tesla bulgularını haberleşme yerine değil de kablosuz aktarımlar üzerine kullanmayı tercih etti ve basitçe söyleyeyim uzaktan kumandayı icat etti(1898).
Tesla büyük bir dahi ve deha olsa da bu beynin bazı eksik yanları vardı. Tesla, yaralı güvercinleri iyileştirme konusunda takıntıya yakalandı ve hatta bir güvercinden eşi olarak bahsederdi. Güvercin öldüğünde ruhunun onu terk ettiğini söylemişti.
Bununla birlikte aşırı titizdi ve ellerini sürekli yıkardı. Bir de 3 sayısına takıntılıydı. Her şeyin 3’e bölünebilir olmasını isterdi. 10 yıl kalacağı New Yorker otelinde 3327 numaralı odayı ısrarla istedi. Otelden aldığı tüm hizmetler 3′ bölünebilir olacaktı, ekmek dilimleri bile.
Ama bu saplantılara rağmen mucit kişiliği her zaman güçlü tarafı olmuş oldu. Sürekli farklı konularda ve dalgalarda çalışan Tesla, 1898’de uzaktan kumandayı icat etti ve bu icadını oyuncak bir tekne ile sergiledi. Tesla, bir kumanda tasarladı, kumanda içindeki pil, gücü osilatöre iletiyor ve o da gücü radyo dalgaları üretmek için kullanıyordu. Radyo dalgası, teknedeki alıcıya gönderiliyordu. Alıcı, sinyali motora göndererek hareketi sağlıyordu. Vericiden alıcıya gönderilen sinyali değiştirmek de motorun yönünü değiştirmesini sağlıyordu. Kısaca günümüzde olanın aynısı.
Günümüzde, TV kumandası, cephedeki haberleşme şeyleri, uzaydaki uydular, inansız hava araçları bu prensibin üzerinde çalışmaktadır.
1899 yılında Colorado Springs’e taşınan Tesla, burada yüksek voltaj/yüksek frekans ve kablosuz enerji hakkında çalışmalarına devam etti. Bulunduğu yerde pek sevilmeyen Tesla, iki yıl orada deneyler yaptı ve metrelerce hatta birkaç kilometre ötedeki ampulleri yakmayı başardı. Burada inşa ettiği dev tesla bobini 12 milyon volt enerji üretebiliyordu.
Wardenclyffe Kulesi

Tesla bu başarısını duyurmak ve global olarak kablosuz elektrik iletimini sağlamak adına 1091’de New York’a döndü ve burada kariyerinin en büyük başarısızlığını yaşadı. Tesla, ilk olarak Wardenclyffe Kulesi projesinde işe başladı. Dev bir tesla bobini olan bu kule, dünyaya kablosuz enerji verecek olan kule sistemlerinden sadece biriydi. Ancak tek sıkıntısı paraydı. Tesla kulelerinden telgraf, ses, hatta görsel ve elektrik ileteceğini söyleyerek ünlü, milyoner, iş adamı J.P. Morgan’ı projeyi desteklemeye ikna etti.

Dünya buna hazır değildi. Zamanının çok ötesindeydi. Ama aynı kanunlar sonunda galip gelecek ve bunu muhteşem bir başarı yapacaktır. Nikola Tesla.

Fakat masrafların sürekli artması, Marconi’nin telegraf mesajlarını çok daha ucuza iletebilmesi (J.P. Morgan projenin bu kısmıyla ilgileniyordu) ve Tesla’nın zaman içinde güvenilirliğini yitirmesiyle (uzun süre Colorado Springs’te uzaydan bir radyo mesajı aldığını iddia etmişti) proje terk edildi. Bu arada Marconi’nin buluşunda 17 adet Tesla’ya ait patenti ihlal edildiği sonralardan ortaya çıktı.

Çöküş

Tesla, icatlarını insanlığın yararı için yapmış olsa da bir süre sonra bu görüşünden saparak kendisini karanlık bir yola soktu. Amacı elbette zarar vermek değildi ancak buluşları tehlikeliydi.
Ancak araştırmaları ve çalışmalarını onu yapay depremler üretebilecek seviyeye çıkarmıştı bile. Tesla deprem makinesi, mekanik bir osilatördü, Basitçe titreşim üreten bir makine.

Tesla’nın deprem makinası. Ortadaki çubuk yüksek hızda aşağı yukarı hareket ederek titreşim oluşturuyor.

Makine bu titreşimleri üreterek farklı yapıların rezonansı ile bir araya gelebilir ve yıkıcı sonuçlar doğurabilirdi. Şunu biraz daha basitçe açıklayayım; etrafımızda gördüğümüz her maddenin farklı bir rezonans frekansı vardır. Eğer, bu frekans tutturulup, osilatör gibi bir dış güç ile frekans arttırılırsa yapı yıkılabilirdi.
Tacoma, Narrows köprüsü 1940’da bu prensip ile yıkıldı. Köprünün etrafındaki rüzgar, yapının rezonansı ile eşleşti ve köprü sallanarak yıkıldı.
1898’de Tesla, bir çalar saatten büyük olmayan ayarlanabilir frekanslı bir osilatör yaptığını iddia etti. Bunu inşa halindeki binada kullandığını ve birkaç saniyede binanın titremeye başladığını hissettiğini, 10 dakika daha devam etmesi halinde binayı yıkabileceğini iddia etti.

Birkaç saniyede binanın titremeye başladığını hissettim. On dakika daha devam etseydim binayı sokağa yıkabilirdim. Aynı cihazla Brooklyn Köprüsünü 1 saatten kısa bir süre içinde East River’a indirebilirdim. Nikola Tesla.

Bir efsaneye göre Tesla’nın, laboratuvarında benzer ama daha büyük bir cihaz ile deney yaparken Manhattan’ın bir kısmını titrettiği söylenmekte. Yakındakiler polisi aramışlar, polisler zorla laboratuvara girmiş ve Tesla’yı çekiç ile cihazını parçalarken görmüş… kapatma düğmesi sıkışmıştı.
Tesla’nın son büyük projesi ise askeri amaçlar için kullanılabilecek oldukça güçlü ve uzun mesafeli bir silah oldu. 1934, Tesla bir ölüm ışını hayal etti. Basitçe fikir şu; milyonlarca volt elektrik ile yoğunlaştırılmış parçacık ışınlarını havaya ateşlemek. Bununla, düşman filosunun uçaklarını 400 kilometre öteden düşürebileceğini iddia etmişti. Tesla bu yapı ile dünya barışının sağlanabileceğini ve hiçbir gücün artık ülkelerin sınırlarını askeri birliklerle geçemeyeceğini söylemişti.

“Tesla’nın buluşları onun ‘elektrik çağının babası’ sıfatını Edison’dan, Steinmetz’den veya herhangi bir kişiden daha çok hak ettiğini kanıtlıyor. Buluşunu yaptığı 700 patenti bulunuyor ve bunlardan birkaç tanesi bile bir çağı kapatıp yenisini açmaya yetecek nitelikte. Fakat artık tekrar tekrar çılgın damgası yemekten kurtulamıyor… New York Herald Tribune gazetesi 1934.”

Madde Madde

Eğer güç elde etmek için yakıt kullanırsak sermayemizden yeriz ve onu hızlıca tüketiriz. Bu yöntem barbarca ve müsrifçedir. Ve sonraki nesillerin çıkarı için durmamız gerekir. Nikola Tesla

Tesla, bir asırdan biraz daha uzun bir süre önce yenilenemez enerjinin yani fosil yakıtların tüketilmesinden endişeliydi.
1901’de ışıma enerjisinin patentini aldı. Patent, güneşten ve diğer ışıma enerjisi kaynaklarından bahsetmekte. Buna kozmik ışınlar da dahil. Bu farkındalığı onu, uzaydan dünyamıza gelen sonsuz enerjiyi ilk fark edenlerden biri yaptı.
Tesla ayrıca jeotermal enerjiye de ilgiliydi. 1931’de NYT’a gönderdiği makalesinde dünyanın doğal enerjisinin nasıl kullanılacağından bahsetti.
Tek yapılması gereken bu muazzam jeotermal enerjiyi kullanabilmek için uzun kazıkları yere gömebilmenin ekonomik ve hızlı bir yolunu bulabilmek.
Günümüz floresanlarının benzerini de üretti. Edison’un ampulleri basitçe akımı flament-karbon tellerden geçirerek ışığı üretiyordu. Ancak ampullere giren enerjinin yarısı ışık yerine ısı üretiyordu, yani verimsizdi. Tesla, sonuç olarak 1893’de ışığı gaz ile üreten ilkel floresanı icat etti.
Röntgen, otomobil bujisi, otomobil hız göstergesi de yine Tesla’ya dayanmaktadır.

Beş parasız ve itibarsız

7 Ocak 1943’te 86 yaşında New Yorker otel odasında beş parasız ve itibarsız ölen Tesla’nın ölümü gizemini korumakta. İkinci dünya savaşının ortasında ölen Tesla’nın öldürüldüğü dahi söylenmekte.
Bununla birlikte, ABD hükumeti, Tesla’nın onlarca yıl yazdığı planlara ve makalelere ölümünün ardından el koymuştu. Hükumetin iddiasına göre, Tesla’nın makaleleri incelendikten sonra 1952’de açılıp Belgrad’daki müzeye gönderildi. Ne var ki, makalelerin bir kısmının eksik olduğu söylenmekte.

Öte yandan Tesla’nın adı bazı komplo teorilerine ve olaylarına da karışmış durumda fakat bunlara değinmeyeceğim zira kayda değer bir kaynak bulunmamakta.
Nikola Tesla, bana göre tarihin en önemli bilim insanı. Günümüz dünyasını şekillendiren Tesla’nın belki de en büyük zaafı insanlarla olan iletişimiydi. Dahi olmasına rağmen çok fazla konuşmuyor, fikirlerini tartışmıyordu. Hatta, tüm projelerini ve deneylerini sadece zihninde canlandırarak yapıyordu ve ne yazık ki planlarını ve şemalarını çok fazla yazmıyordu. Elektrik motorunu bile toprağa çizmişti… Bu yüzden dünyaya kablosuz elektrik sağlayamıyoruz çünkü bunu yapamıyoruz. Bir çok kişi bunu denese de pek başarılı olamadı.


Teknolojiyi ve popüler kültürü takip etmeyi sever, onlar hakkında yazmayı daha çok sever. Ayrıca sizden gelen soruları da cevaplamaktan hoşnut kalır; [email protected] twitter.com/MtnAKPINAR

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir